25 Ağustos 2010 Çarşamba
Böylece Dumuzi kış aylarında yarım yıl yeraltında kaldıktan sonra bahar zamanı dışarı çıkıp tekrar karısı ile birleşiyorlar.
Bu birleşmeyi zamanın kralı ile bir başrahibe evlenerek kutluyorlar. Bunun için büyük törenler yapılıyor. Artık yeni bir yıl başlamıştır; ortalık uyanıyor, ağaçlar yeşilleniyor, hayvanlar çoğalıyor.
îşte bu törenlerde okunmak üzere kralın ve rahibenin veya Tanrının ve Tannçanın ağzından birbirlerine karşılıklı söylemeleri için aşk dolu, sevgi dolu, açık saçık şiirler yazılmış ve bunlar bestelenerek şarkı haline getirilmiştir.
Sümer bereket kültünü oluşturan bu törenler, bugün "Kutsal Evlenme Törenleri" olarak nitelendirilmiştir,40
Bu bereket kültünün İsa'nın zamanına kadar, hatta daha geç zamanlara kadar sürdüğü anlaşılıyor. İşte bu yüzden Tevrat tan birçok dinle ilgili olmayan konu çıkarıldığı halde, bu şiirler bırakılmış olmalı. Bu törenlerin Süleyman zamanında büyük bir ihtişamla devam ettiği, şiirlerin ona ait olarak gösterilmesi ile kanıtlanabilir.
Sümer ve Tevrat şiirlerinden bazı bölümleri karşılaştıralım: İstanbul Arkeoloji Müzesi arşivinde bulunan ve bir rahibe tarafından Kral Şusin'e söylenmek üzere yazılmış bir şiirden bölümler:
"Güvey kalbimin sevgilisi, Senin neşen hoştur, bal tatlısı! Arslan! Kalbimin sevgilisi, Senin neşen hoştur, bal tatlısı!
Beni büyüledin, karşında titreyerek durayım! Güvey! Senin tarafından yatak odasına götürüleyim! Beni büyüledin, karşında titreyerek durayım, Arslan! Senin tarafından yatak odasına götürüleyim.
Güvey seni okşayayım! Yatak odasında bal dolu, Senin güzelliğinle neşelenelim, Arslan! Seni okşayayım!"
Tevrat; Neşideler Neşidesi, bap 1:2-4;
"Beni kendi ağzının öpiişleriyle öpsün:
Çünkü okşamaların şaraptan daha iyidir.
Kokuca ıtırın ne güzel;
Senin adın kabından dökülen ıtır gibidir,
Bundan ötürü seni kızlar seviyor.
Beni kendine çekT biz senin ardınca koşarız,
Kral beni iç odalarına götürdü
Seninle biz ferahlanıp seviniriz,
Senin okşamalarını şaraptan ziyade anarız,
Seni sevmekte onların hakkı var."
Bap 4:9-11:
"Kaptın gönlümü, kız kardeşim, yavuklum! Gözlerinin bir bakışı ile, Gerdanının tek zinciri ile gönlümü kaptın. Okşamaların ne güzel, kız kardeşim, yavuklum! Şaraptan ne kadar hoştur okşamaların, Itırın güzel kokusu da her çeşit baharattan! Ey yavuklum! Bal damlatır dudakların."
(Sümer'de Tanrı Dumuzi, İnanna'ya "kız kardeşim" der.)
Bap 3:11:
"Ey Sion kızları 1 Çıkın, Kral Süleyman'ı taç ile görün, O taç ki, onun düğünü gününde ve yüreğinin sevinci gününde, Anası onun başına giydirmişti."
Bu satırlar, kutsal evlenme törenlerinin Kral Süleyman zamanında devam ettiğini kanıtlıyor. Tevrat'a göre Süleyman'ın her dinden 700 karısı varmış ve onların dinlerini de Süleyman sürdürürmüş.
Bap 2:10-12:
"Sevgilim cevap verdi ve bana dedi: Sevgilim, güzelim, kalk da gel.
Çünkü, işte, kış geçti:
Yağmurlar geçip gitti; Yerde çiçekler görünüyor; Terennüm vakti geldi."
Bu satırlar da kutsal evlenme töreninin baharda yapıldığını anlatmaktadır.
Bap 6:10:
"Bakışı seher gibi,
Ay gibi güzel,
Güneş gibi temiz.
Sancak açmış ordu gibi korkunç,
Bu kadın kim?"
Bu satırlar da Tanrıça İnanna'nın niteliklerine uymaktadır.
Bap 2: 5-6:
"Kuru üzümle bana kuvvet verin, elma ile beni canlandırın, Çünkü aşk hastasıyım ben. Sol eli başımın altında olsun, Sağı da beni kucaklasın."
Sumercede buna paralel olan satırlar:
"Sevgilim, kalbimin adamı, Sağ elini vulvama koydun, Sol elin başımı okşadı, Ağzını ağzıma dayadın, Dudaklarımı başına bastırdın."
0 yorum:
Yorum Gönder