24 Ağustos 2010 Salı
Görüldüğü gibi, Sümer ve Tevrat metinleri, konu olarak aynı Tevrat'taki, Sümer şiirinden en az bin yıl daha geç yazılmış. Daha derin ve kapsamlı, şiirsel bir dil ve bilgi dolu sözlerle donatılmış. Sümer şiiri daha yalın. Fakat Sümer metninde birçok yerin kırık olmasından okunamayan, anlaşılamayan bir hayli satır var. Her ikisinde de bu felaketlerin kendi günahları yüzünden ceza olarak verildiği söyleniyor. Yalnız Sümer inancına göre, zaten her çocuk günahı ile doğuyor. Ötekinde bu belirtilmemiş. TevraftaEyüb Allah'ı görüyor.
Kur'an'a gelince, bütün konularda olduğu gibi, bu da çok yüzeysel; ancak dört sure içinde birkaç ayette bulunuyor. Nısâ Suresi, ayet 163 ve En'âm Suresi, ayet 84'te, İbrahim'den başlayarak bütün peygamberler arasında Eyüb'e de vahi edildiği yazılı.
Enbiyâ Suresi, ayet 83-94:
"Eyüb'e gelince: O Rabbine 'başıma bu dert geldi, sen merhametlilerin en merhametlisisın!' diye niyaz etmişti. Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik. Kendisinden dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik."
Sâd Suresi, ayet 41 -44:
"Kulunuz Eyüb'ü de an! O Rabbine nida etmiş ve 'doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve azap verdi' diye seslenmişti. 'Ayağını yere vur! İşte yıkanacak, içilecek soğuk su!1 Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona, hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık. Eline bir sap al da onunla vur, yeminini bozmal Gerçekten biz Eyüb'ü sabırlı bulmuştuk. O ne iyi bir kuldu, daima Allah'a yönelirdi."
Konu çok kısa yazılmış olmasına rağmen şeytanın azap vermesi, sabır, Tanrıya yakarış, duanın kabul edilmesi, ödüllendirilme, diğer kaynaklarla paralel,
Tevrat araştırıcılarını yüzlerce yıldan beri meşgul eden ve nedenini bulamadıkları bir konu da, yine Sümer metinlerinin çözülmesi ile açıklanabildi. O da Tevrat'ta bulunan, "Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı"
bölümü. Açık saçık şiirlerden oluşan bu bölüm Tevrat'la niçin bulunuyordu? Görünüşe göre onlar ne dinle, ne de tarihle ilgiliydi. Bu şiirlerde bir seven bir de sevilen vardı- Bunu, kilise papazları, isa'yı seven, kiliseyi sevilen; tbraniler ise Yahveyi seven, İsrail'i sevilen olarak yorumlamışlardı. 19. yüzyılda ise bunların İsrail düğünlerinde yapılan tören ile ilgili olduğu söylenmiş.
Bu yüzyılın ilk yansından sonra, özellikle İstanbul Arkeoloji Müzeleri arşivindeki Sümer edebi metinleri okunup çözülünce, "Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı"ndaki şiirlere benzer şiirler bulundu. Yapılan incelemelerde bunların, Sumerlilerin yeniyıl bayramlarında, sazlar eşliğinde söylenen şarkılar ve ilahiler olduğu anlaşıldı.39
Sümer ekonomisi tarıma dayalı olduğundan, onlar için tarımla ilgili konuların en önemlisi, ülkelerinde bolluk ve bereketin olması idi. Bunun için onlar, Aşk Tanrıçaları Înanna ile Çoban Tannsı Dumuzi'yi (bu başlangıçta bir kral idi, sonradan Tanrı yapılmış nasılsa) evlendirirlerse, onların verimlilik gücünü ve ölümsüzlüklerini paylaşacaklarına ve bu yolla ülkelerinde bolluk ve bereketi sağlayacaklarına inanmışlardı. Bu inanca uyarak Sümer şair ve ozanları onlarla ilgili uzun bir efsane yaratmışlar ve bunu yazıya geçirerek zamanımıza kadar ulaştırmışlardır. Bu hikâyeyi kısaca özetleyelim:
Aşk Tanrıçası Înanna ile Dumuzi birçok zorluktan sonra evleniyorlar. Bu evliükten sonra Tanrıça yeraltı dünyasına gidiyor. Fakat orası "gidip de dönülmeyen ülke". Kurala göre, Tanrıça olmasına rağmen, yeryüzüne bırakılmıyor. Bilgelik Tannsı Enki'nin yardımı ile Tanrıça, kendi yerine birini göndermek üzere, yeraltı yaratıklan ile dışan çıkıyor. Tannça her gittiği yerde Tann ve Tannçalann, kendisinin yokluğundan çuvallar giyerek, yerlerde sürünerek yas tuttuklannı görüyor ve hiçbirini göndermeye kıyamıyor. Fakat kocasının bulunduğu şehre gelip, onu, kansının yokluğuna aldırmayarak keyfle tahtında oturduğunu görünce, büyük bir kızgınlıkla "alın bunu" diyerek cinlere veriyor. Daha sonra yaptığına pişman olan, fakat kocasının cezasız kalmasını da istemeyen Tannçanın yardımıyla, Dumuzifin kız kardeşi Rüya Tanrıçası Geştinannan'ın, kardeşi yerine yanm yıl yeraltında kalması, Tannlar meclisinde kabul ediliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder