Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni ( Yazı dizisi -4)

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Sumer kralları, Tanrıların yeryüzündeki vekili sayılıyordu. Bu inanç Hıristiyanlıkta papaya, Müslümanlıkta halifeye geçerek sürmüştür.

Bakara Suresi, ayet 30;

MRabbin meleklere, #ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' dedi, Onlar da, 'biz hamdinle sana teşbih eder ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun' dediler."

Sumer kanunu, Babil Kralı Hammurabi'nin yaptığı kanuna temel olmuş, ondan Musa'nın ve Yahudi kanunu, ondan da îslam kanunu etkilenmiştir. Hammurabi'nin (ÎÖ 1750) Güneş Tanrısından kanunu alışı, Musa'nın Tanrıdan kanunu alışına örnek olmuştur. İlginç olanı İslam'da hukukun, ancak Arapların Irak topraklarını ele geçirdikten sonra kurallaş-masıdın Sumer, Babil hukuksal geleneklerinden çıkan sözler, tbrani kanunu Talmud'da bulunuyor. Ortodoks Yahudi'deki boşanma terimi Sumer-ce bir kelime. Sinagogda Tevrat okunurken dinleyenler şallarının saçakları ile onu izlerler. Bu, Sümer'de hukuksal bir belgenin onaylandığını göstermek için tablete elbise kenarıyla basılmasını yansıtmaktadır. (Samuel Noah Kramer, Cradie of Civiiization, New York, 1967, s. 160.)

Musa'nın kanununda bulunan anaya babaya saygı, kimseyi öldürmeyeceksin, zina yapmayacaksın, çalmayacaksın, yalan tanıklık etmeyeceksin, komşunun karısına ve malına göz dikmeyeceksin gibi kurallar Sumer kanununda da aynı. Yalnız Sumer Kanunu daha insancıl; göze göz, dişe diş yok cezalarda. Ne yazık ki, Sumer kanunlarının yazılı olduğu tabletler çok kınklı, belki de toprak altından daha çıkanlamavanlar da var. Bu yüzden tam karşılaştırma yapılamıyor. Buna karşın daha sonra Samiler tarafından yapılan kanunların, Sumer kanunlarına dayandığı kuşku götürmez. Buna açık bir örnek olarak, İbrahim Peygamber'in karısı ile cariyesi arasındaki olayı gösterebiliriz. Sumer kanununa göre kısır bir kadının kocasına verdiği cariyesi çocuk doğurunca, hanımına karşı büyüklük taslayamaz, öyle yapmaya kalkarsa cezalandırılır/ Tevrat ve Kuranda yazıldığına göre İbrahim Peygamber'in kısır olan kansı Sara, cariyesi Hacer i çocuk yapmak üzere kocasına veriyor. Cariye, çocuk doğurup kendisini üstün görmeye başlayınca, oğlu İsmail ile çöle götürülüp atılıyor kocası tarafından.15

Tevrat'a, göre büyük erkek çocuğa mirastan özel bir pay verilir. Çocuklar isterse babanın sağlığında bu payı alabilirler. Tekvin bap 25: 32-34'te Yakup büyük kardeşi Esav'a isteği üzerine payını veriyor. Aynı kural Sümer'de de var. Sumerce yazılmış Lipit-lştar kanununda bu madde, tabletin kırıklığı yüzünden tam değil {Sumer, Sabil, Asur Kanunlarıf s.69, madde 2). Fakat Hammurabi kanununda bunun tümünü buluyoruz. Madde 165: Eğer bir adam büyük oğluna tarla, bahçe ve ev hediye eder, ona bir belge yazarsa, baba öldüğünde o payını aynca alır ve baba malının diğer kısmını kardeşleriyle eşit bölüşecektir,

Araplarda zina yapan kadınların taşlanması, Tevrat'ta olmasına karşın (Tesniye 13-23), Kur'an'da böyle bir ceza yok. Zina cezası ile ilgili dört ayet bulunuyor. Bunlar;

Nisâ Suresi, ayet 15-16:

"Kadınlarınızdan zina yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye kadar, yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evinizde tutun. İçinizden zina yapan her iki tarafa ceza verin! Eğer tövbe edip uslanırsa artık onlara ceza verip eziyet etmekten vazgeçin. Çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden ve çok esirgeyendir/'

NÛr Suresi, ayet 2:

"Zina eden kadın ve erkekten her birine yüz sopa vurun. Müminlerden bir grup da onlara şahit olsun!"

Nur Suresi, ayet 3:

"Zina eden erkek ancak zina eden veya putperest olan kadınla, zina eden kadın da zina eden veya putperest olan erkekle evlenebilir/'

Taşlanma cezası Sumerlilerin eski çağlarında varmış. Fakat değişik bir nedenden ÎÖ 2200'lerde Lagaş Kralı Urukagina tarafından yapılmış sosyal reform metninde, geçmiş zamanlarda olduğu gibi iki koca almaya kalkan kadınlar ve hırsızların, bu fena hareketleri yazılı taşlarla taşlanacakları bildirilmektedir.16 Daha sonra yazılan kanunlarda bu taşlanma konusu bulunmuyor.

Sumer kanunlarında zina ile ilgili maddeler, kırıklıkları dolayısıyla olsa gerek, yok. Buna karşın Hammurabi kanununda bulunuyor.

Sumer, Babil, Asur Kanunları7 s. 198:

"129. Eğer bir adamın karısı bir başka bir erkekle yatarken yakalanırsa onları bağlayıp suya atacaklar. Eğer kadının kocası yaşatırsa, kral da yaşatacak.

"130, Eğer bir adam başka bir adamın babasının evinde oturan karısını zor kullanıp koynunda yatırırken yakalanırsa, o adam öldürülecek, kadın özgür.11

Sümer'de bekâret konusu önemli görünüyor. Sumer kanunlarının yazıtı olduğu tabletler kırık ve okunamayan yerleri çok. Okunabilen iki madde bunu kanıtlıyor: Bunlardan birinde, bir kölenin zorla bikrini bozan 5 şekel (tahminen 40 gram) gümüş vermek zorunda. Diğerinde dul olarak evlenen bir kadın, kocasından boşandığında kız olarak evlenen kadının alacağı tazminatın yarısını alabiliyor.17

Tevrat'la kural daha katı. Bir kız evlendiğinde bakir olmadığı kanıtlanırsa taşla öldürülüyor (Tesniye 22:13-21), Buna karşın, Kur'an'da bekâret konusu ele alınmamış.

Sümer'de tecavüz de fena sayılmış, "Hür bir adamın kızı yolda tecavüze uğrarsa, anne, babası onun sokakta olduğunu bilmemişlerse, kız onlara 'tecavüze uğradım' derse, anne, baba onu zorla erkeğe kan olarak verecekler." (The Ancient Near East, Supplementaıy Texts and pictures Re-lating to old Testament, Editted by James B. Pritchard, Princton, 1969, s.89,90.)

Tecavüz, Sumer efsanesine bile konu olmuş. Tanrı Enlil, Tanrıların başı olduğu halde, evlenmeden önce karısını aldatarak zorla tecavüz ettiği için Tanrılar meclisince yeraltı dünyasına sürülmüş.18
Aynı olay Tevrat'ta (Tesniye, 22:28, 29) şöyle:

"Eğer bir adam kız olan nişanlanmamış bir genç kadınla yatarsa ve onları bulurlarsa, adam genç kadının babasına 50 şekel (şekel Su-merlilerden Akadcaya geçen bir ağırlık ölçüsü birimi) gümüş verecek ve kadın onun karısı olacak/'

Eğer adam, nişanlı bir kızla şehirde yatarsa her ikisi de taşlanarak öldürülüyor.

Kur'an da. bu konu yok.

Sümer'de sosyal adaleti koruyan Tanrıça, senede bir kere insani an iyi veya fena hareketlerinden dolayı yargılar, kötüleri cezalandırır Bu inanış İslam'a, Şaban ayının on beşinde Berat Kandili olarak girmiştir.19

Saf suda kız yıkandı.

Ninlil Nunbirdu kanalının kenarında yürüdü, Büyiik dağ baba Enlil gördü onu. Bey kıza "gel yatalım" dedi, kız istemedi. "Benim dölyolum çok ufak birleşmeyi bilemez, Dudaklarım çok küçük öpmeyi bilemez."

Bunun üzerine Eni it, vezirine bir tekne getirtir. Kızla teknede gezerken ona tecavüz eder. Bu olaya kızan Tanrılar meclisi Enlil'i yakalayarak şöyle derler;

"Enlil ahlaksızın biri, defol şehirden."

Böylece Enlil yeraltı dünyasına gönderilir Ninlil de arkasından gider. O arada Ay Tannsına gebe kalır. Birçok olaydan sonra ancak yeryüzüne çıkarlar. (Tarih Sümer'de Başlar, s.70-72.) 19 Tarih Sümer'de Başlart s.87-89.

Sosyal adaletin Tanrıçası Nanşe'nin nasıl bir Tanrıça olduğunu ve insanlarda beğenmediği hareketler nelerdir; aşağıdaki dizeler anlatıyor:

Öksüzleri bilen, dulları bilen, İnsanın insana yaptığı zulmü bilen. Öksüzlerin annesidİr O. Nanşe dulları koruyan. Fakirlere haktanır olan. Sığınanlara kucak açan, Güçsüzlere barınak bulan kraliçedir o.

Beğenmedikleri:

Kanunsuî yolda gezen,

Geçerli olan gelenekleri aşan, anlaşmaları bozan.

Fena yerlere beğenerek bakan,

Büyük ağırlık ölçüsü yerine küçüğünü koyan,

Uzun ölçü yerine kısasını kullanan.

Kendine ait olmayanı yiyip dc T'yedim" demeyen

tçîp de "içtim" demeyen

insanlar fena kimseler Tanrıça Naıışc için.

0 yorum:

Yorum Gönder