24 Ağustos 2010 Salı
ATur'tfrt'da bu konu çok yüzeysel ve çeşitli surelerde parça parça anlatılıyor. Sure sırası ile;
Bakara Suresi, ayet 31:
"Allah Adem'e her şeyin ismini öğretti/'
Bakara Suresi, ayet 32: '"Ey Adem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat' dedi."
Bakara Suresi, ayet 35-37:
"'Ey Adem! Eşin ve sen cennette kal, orada olanlardan istediğiniz yerden bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz' dedik. Şeytan orada ikisini de ay arttı, onları bulundukları yerden çıkarttı. Onlara 'birbirinize düşman olarak inin, yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz1 dedik. Adem Rabbinden emirler aldı, onları yerine getirdi, Rab-bi de bunun üzerine tövbesini kabul etti."
A'râf Suresi, ayet 19-26:
'"Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalın ve istediğiniz yerden yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.' Şeytan ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: 'Rabbinizin sizi bu ağaçtan men etmesi, melek olmanız veya burada temelli kalmanızı önlemek içindir.' 'Doğrusu ben size öğüt verenlerdenim' diye ikisine yemin etti. Böylece onların yanılmaların sağladı. Ağaçtan meyve tattıklarında kendilerinin ayıp yerlerini göldüler. Cennnet yapraklarından onlan örtmeye koyuldular. Rabbi onlara, 'ben sizi o ağaçtan men etmemiş miydim? Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim? diye seslendi. Her ikisi, 'Rabbimiz kendimize yazık ettik, bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz dediler, 'Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz, orada yaşar, orada ölürsünüz, orada dirilirsiniz1 dedi/'
Tâhâ Suresi, ayet 115-122:
"Ant olsun ki, biz daha önce Adem'e ahd vermiştik, fakat unuttu, onu azimli bulmadık. Meleklere 'Adem'e secde edin' demiştik, İblisten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti, 'Ey Adem! Doğru bu, senin eşinin düşmanıdır, sakın cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın, orda ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın1 dedik. Ama şeytan ona vesvese verip: 'Ey Adem! Sana sonsuzluk ağacını ve sana çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?' dedi. Bunun üzerine ikisi de o ağacın meyvesinden yedi, ayıp yerleri görünüver-di. Cennet yapraklanyla örtünmeye koyuldular. Adem Rabbine başkaldırdı. Rabbi yine de onu seçip doğru yolu gösterdi."
Görüldüğü gibi bu hikâye, Sümer ve Tevrat\a birbirine oldukça paralel. İkisinde de bir Tanrı bahçesi, dikilmiş ağaçlar, bahçeden su çıkarılması, yasak meyvenin yenmesi, lanetlenme. Sümer'de kaburgayı iyi etmek için Tanrıça yaratılıyor; adı Kaburganın Hanımı. Hikâye Tevrat'a geçerken kadın kaburgadan yaratılmış ve adı Sümer'deki ikinci anlamı olan Hayatın Hanımının (yaşatan hanım) İbranice karşılığı Havva olmuştur.
Kur'an 'da cennet bahçelerine ait değişik surelerde çeşitli ayetler var.33 Yasak ağacın "sonsuzluk ağacı" olduğu yalnız Tâhâ Suresi'nin 20. ayetinde belirtilmiş. Cennetten yılan değil şeytan çıkartıyor ve ne Havva'nın adı, ne de kaburgadan yaratıldığı yazılı,
33 Kur'an, Kamer Suresi, ayet 49:
"Rabbine karşı durmaktan korkan kimseye 2 cennet vardır"
Ayet 48:
MBu iki cennet türlü ağaçlarla doludur.11
Ayet 50:
"Bu cennetlerde akan 2 kaynak vardır."
Ayet 62:
"Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır, İkisinde de fışkıran 2 su vardır."
Salf Suresi, ayet 12:
"İşte o takdirde, O sizin günahlarınızı bağışlar, sîzi zemininden ırmaklar akan cennetlere Adn (Aden) cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur."
Muhammed Suresi, ayet 15:
"Müttekflere vaat olunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişemeyen sütten ırmaklar, içenlere kuvvet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır Bunlardan da öte, Rablerinden bir bağışlama vardır."
Cennetteki bu dört ırmak Tevrat cennetindeki 4 ırmak olmalı*
Meryem Suresi» ayet 61,62:
'Tövbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunanlar hiçbir haksızlığa uğratılmak-sızın cennete, yani çok merhametli Allah'ın kullanna gıyaben vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O nun va'di yerini bulacaktır"
Sâd Suresi, ayet 49, 50:
"Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır. Kapıları yalnız kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır."
0 yorum:
Yorum Gönder