Kuran daki Harut ve Marut Meleklerinin Sümer'deki Kökeni -2

25 Ağustos 2010 Çarşamba

islamda bu efsanenin motifleri, Bin Bir Gece Masalları'nda ve bir Çağatay şairinin mesnevi şeklinde Hicri 960'ta yazdığı Bediiilcemal Seyfülmelik hikâyesinde de bulunuyor. Hikâye kısaca şöyle; Mısır kralının oğlu Seyfülmelik, Babil'de Gülistan-ı İrem'de oturan peri padişahının kızı Bediülcemal'e âşık olur. Kızı elde etmek için uğraşıları, evlendikten sonra kızın ona sağladığı güçler, Inanna-Dumuzi hikâyesine dayanmaktadır. Peri ile evlenen kral. Tanrısal damat oluyor ve yönettiği ülkelere bolluk, bereket ve rahat bir yaşam sağlıyor.7

Kur'an'fraki konuya gelince: Bakara Suresi'nin 30. ayetinde şöyle yazılmaktadır:

"Hatırla ki, Rabbin meleklere, 'ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' dedi, Onlar: 'Biz hamdinle seııi takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılacaksın?' dediler. Allah da onlara 'sizin bilmediğinizi herhalde ben bilirim' dedi.'T

Aynı surenin, 102. ayetinde ise şöyle yazar:

"Şeytanlar kâfir oldular. Süleyman'ın hükümdarlığı hakkında onlara, şeytanların söylediklerine uydular. Oysa ki, Süleyman kâfir değildi. Ama insanlara sihri öğreten şeytanlar kâfir olmuştu. Çünkü, onlar insanlara sihri ve Babil'de Hârut ve Mârut'a indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek herkese 'Biz sınav için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kâfir olmayasınız!" dedikten sonra ancak sihir ilmini öğretirlerdi. Oysa ki? onlar, o iki melekten ka-rıkocanın arasını açan şeyleri öğreniyorlardı. Büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç zarar vermezdi. Andolsun ki, onu satın alanın, ahiretten bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Karşılıklannda kendilerini sattıklanm bir bilselerdi!"

Bu ayetten herhangi bir anlam çıkarmak benim için olanaksızdı. Önceden belirttiğim gibi, Turan Dursun ve Prof. İlhan Arsel'in kitaplannda okuduklarım ufkumu açtı. Turan Dursun, bunu açıklayan hikâyenin en güvenilir hadisçilerin kitaplarında çeşitli şekilde yazıldığını bildirmekte ve kaynaklannı vermektedir. Aynı tarzda ilhan Arsel de.

Hikâyelerden biri şöyle:

"Allah Âdem'i yeryüzüne indirince, melekler ona Ey Tanrı! Oraya bozgunculuk yapacak, kan dökecek bir varlığı neden koyuyorsun? Biz seni överek anıyor, kutsallaştırıp yüceltiyoruz,

başka bir varlığa ne gerek var? Biz Ademoğullarından daha çok boyun eğeriz sana' diyorlar. Allah da onlara 'Haydi öyle ise meleklerden ikisini seçin de yeryüzüne indirelim, bakalım nasıl davranacaklar?" diyor. Melekler Hârut-Mârut adlı iki meleği seçip yeryüzüne indirtiyorlar. Allah onları sınamak için karşılarına Zühre adlı çok güzel bir kadın çıkartıyor. Melekler hemen onunla yatmak istiyorlar. Kadın, başka Tanrıların varlığını kabul ederlerse onlarla yatabileceğini söylüyor. Melekler kabul etmiyor. Kadın tekrar bir çocukla geliyor ve çocuğu öldürürlerse yatarım sizinle diyor. Melekler 'yapamayız' diyorlar. Üçüncü kez şarapla gelen kadın onlara şarabı içirtip istediklerinin hepsini yaptırtıyor Böylece Allah, meleklerin de yeryüzünde insanlar gibi olacağını onlara kanıtlamış. Bu olay üzerine meleklere dünyada mı, ahirette mi ceza görmek istediklerini sorar. Onlar dünyayı yeğlerler. O zaman Bahirde bir çukura baş aşağı asılırlar. O durumda insanlara sihri ve büyüyü öğretirler. Zühre adlı kadın da göğe çıkarak yıldız olur."

0 yorum:

Yorum Gönder