Krisnamurti der ki, “ölmeden yaşayamazsınız” ve ”Yaşamla ölümü birbirinden ayırdık ve ikisi arasındaki fasıla korkudur“. Yaşamın içinde ölüm, ölümün içinde yaşam.
Yaşam boyu birçok yolculuğa çıkıyoruz, her bir yolculuk bizi bir başka bilinç aşamasına taşıyor. Bazen insan istemiyor değil, şöyle rutin, sakin kendi halinde yaşayıp gideyim:) Ama kahraman olmayı kabul ettiysen bu o kadar da kolay olmuyor, çağrılar başlıyor ve duyarsanda yolculuk.
Çağrılar çok çeşitli şekillerde gelebiliyor, bir hastalık, bir kayıp, aldatılma, kendini çıkmazda hissetmek, uzun süre bir ikilemde kalmak ve karar verememek gibi…
Muhtemelen tüm yaşam potansiyelimizi gerçekleştirmediğimiz için geliyor bu çağrılar, yanlış giden birşeyler olduğu için ve bu aşamada bilinçaltı çalışmaya başlıyor eğer cesaretimizi toparlarsak.
İşte tam da burda ejderhadan korkup geride çekilebiliriz ama korkmazsak çok sayıda yardımda gelir mutlaka. Tesadüf olmayan tesadüfler, mucizeler bizimledir her an:) Ejderhayı yenip korkularımızdan özgürleştiğimizde dönüştüğümüz ve ölmeden önce öldüğümüz ve yeni bir doğum için hazır olduğumuz noktadır.
İşte bu aşamada dünyada sergilemek için geldiğimiz belki o ana kadar hiç farkında olmadığımız bir yeteneğimiz ortaya çıkar ya da daha yoğun koşulsuz sevgi hissetmeye başlarız ya da daha yoğun birlik duygusu
Joseph Campbell bu aşamayı yolculuğun en zor noktası olarak tanımlamış, “yeraltından yeryüzüne çıkabilir ama lütfu keşfedememiş olabilirsiniz” demiş.
Ölmeden önce ölmek ve yepyeni bir halle yeniden doğmak, sonra bu yeni halin mucizeleriyle buluşmak. Kahraman olarak doğmuşuz ama ben yola çıkmayacağım oturduğum yerde kalacağım demekte bize kalmış elbet. Her hal doğru, her hal iyi.
Kahraman olduğunu farkettiysen ve ejderhalarla savaşmayı, çok kan kaybedebiliyorsun, çok canın yanabiliyor ama dünyayı değiştirenler ve yeni dünya yaratanlarda kahramanlar oluyor:) İşte o zaman seninde bir öykün oluyor, mitolojide de hep bu hikayeler anlatılıyor..Joseph Campbell Kahramanın Yolculuiuğu’nda bunları anlatmış, ben çok basit kendi anladığım dilde anlatmaya çalıştım. Demiş ki Joseph Campbell “En önemli sorun yaşayacağınız maceraya gönülden bir evet deyip demeyeceğinizdir.” Maceraya evet diyenlerden olmak güzel:) Yol nefis….
jQuery( window ).load( function() { if ( jQuery(".wpa script[src*='shareth.ru']").length > 0 || jQuery(".wpa iframe[src*='boomvideo.tv']").length > 0 || jQuery(".wpa iframe[src*='viewablemedia.net']").length > 0 || jQuery(".wpa .sharethrough-placement").length > 0 ) { jQuery( '.wpa' ).css( 'width', '400px' ); }setTimeout(function(){if(typeof GS_googleAddAdSenseService !== 'function'){new Image().src=document.location.protocol+"//stats.wordpress.com/g.gif?v=wpcom-no-pv&x_noads=adblock&baba="+Math.random()}},100);} ); İşte öyle biri. Okyanus'ta bir damla. Çeşitli kimlikleri var ama sonunda sadece insan olmaya çalışan ve hatta insan kimliğini de geride bırakıp hiçliğe doğru adım adım ilerleyen bir nokta:)
View the original article here